22 Ocak 2009 Perşembe

Rachel Corrie

Henüz 23 yaşında ve canını hiç tanımadığı insanlar için veren bir genç kız dı Rachel Corrie.
''Acaba hangimiz onun kadar cesur olabiliriz?'' diye düşünmeden edemiyor insan onu tanıyınca. Dünyanın bir diğer ucundan, İsrail tankları ile Filistin halkı arasında durabilmek için kalkıp gelmiş ve neticede Filistinli bir doktorun evini yıkmaya giden bir İsrail dozerinin önüne yatarak yaşamını yitirmiştir. Bu ne yüce bir yürektir, ne yüce bir barış anlayışıdır? Gerçekten saygı duyuyorum kendisine. Dil, din, millet farkını umursamadan, evrensel barış için, zayıfların yanında durabilen, hatta onlar için canını verebilen bir insan! Onun gibi bir insanın geçmişte de olsa yaşamış olduğunu ya da onun dünya görüşünü paylaşan başka yürekli insanların şu an yaşıyor olduğunu bilmek beni gerçekten yüreklendiriyor. Doğru kelimeleri bulamayıp, onu doğru ifade edemeyecek olmam korkutuyor beni sadece. Bence sayfalar dolusu övgüyü hak ediyor. 23 yaşındaki kaç insan böyle bir işe kalkışmaya cesaret edebilir ki? 23 yaşındaki kendimi ilk defa bu kadar derinlemesine sorgulamama vesile olmuştur bu yürekliliği. Evet, Filistine gidip çocuk yaşında öldürülen masumların yanında, İsrail toplarına, tüfeklerine karşı duramam. Elimde böyle bir fırsat olsa dahi duramam. Onlarla hem aynı dini, hem de yakın coğrafyaları paylaşıyor olmamıza rağmen duramam, korkarım. Kendim için değil kesinlikle, arkamda bıraktıklarım için korkarım. İşte en çokta bu yüzden ona saygı duyuyorum. İnşallah mutlu bir şekilde veda ettin dünyaya. Ve inşallah gülümsemen benim aklıma takıldığı gibi, kana susamış canilerin de aklından hiç çıkmaz.

Hani İsrail Filistin halkını terörist diye öldürüyordu. Ama Rachel Corrie bir Hıristiyan dı peki İsrail neden onu da öldürdü. Bu o katil ülkenin kana susamışlığını ve hayvanlığını gösteriyor. Rachel Corrie’in ölümüne hiç kimse sahip çıkmadı. Vatandaşı olduğu, özgürlükler ülkesi(!) Amerika’nın sesi çıkmadı o gün. İsrail ise her zaman ki gibi bu vahşete de kaza süsü verdi. Çünkü Amerika ve İsrail !!!ÖZGÜRLÜKLER İÇİN SAVAŞIYORDU!!! Binlerce Rachel’i bu uğurda acımadan katlediyorlardı. Kendimden utanıyorum Rachel kadar olamadığım için. Kardeşlerim orda can çekişirken ben burada rahatça yaşadığım için. Affedin beni Filistinli kardeşlerim, affet beni Rachel. ( itü sözlükten yarralanıl mıştır.)

2 yorum:

Fatma dedi ki...

Pas yeniği demirin küfünü cila vurup gideremezin. Kara yürekliye öğüt vermenin ne faydası var. Demir çivi taşa girmez ki...
(Bostan ve Gülistan/SADİ ŞİRAZİ)

Adsız dedi ki...

gerçek barışcı böyle olur ... yaşadığı yaşamdan , ortamdan nasıl böyle birisi cıkmış şaşırdım...içinde nasıl bir insan svgisi vardı ki kendi dilinden dininden olmayan insanların yanında yer alıp savaşa karşı kndini siper edip barış için çabalamış...bu iş yaş işi değil , yürek işi ... coğu kişi onun yptığını yapamaz ...inş ölürken yüzündeki gülümseme meleklerin ona karşı gülümsemesinden kaynaklanmıştır...ve o gülümseme ben yapacağımı yaptım diyor acık acık...mutlu bir şekilde ölüyor..israil in flistini vurması için ürettiği ;yok terörist, yok asker kacırdılar gibi bahanelern artık cocukca olduğunu herkez görmüştür...plan başarılı br şekilde devam ediyor kim ne derse desin ..kimin vatandaşı ölürse ölsün