8 Mart 2009 Pazar


Aşk herkesin yaşta herkesin başında. O kadar kuvvetli bir duygu ki senelerce etkisini yitirmiyor. Esra ablam aşkın o tükenmezliğini bana hissettirdi. Esra abla huzurevinde kalan ablalardan biri, kırk yaşında. Rahatsızlığı konuşmakta zorlanması ve ellerini tam olarak kullanamaması, bu rahatsızlığına rağmen her işini kendisi yapıyor çok titiz birisi. Odası aynı bir ev gibi her şeyi var. Bu hafta gittiğimizde bizi ve Güzel ablayı odasına çay içmeye davet etti. Güzel abla, Esra ablanın en iyi arkadaşı, üçümüz davete icabet ettik, çay ile birlikte sohbet başladı. Bir zaman sonra konu aşk’a geldi. Güzel ablada ‘Esra’nın da bir sevdiği varmış köyde’ dedi:). Tabi Esra abla utandı ve sırrını söyledi diye kızdı. Israrla konunun üstüne gittik ve Esra abla anlatmaya başladı. Konuşması zor anlaşılıyordu ama sevdiğini anlatırken ki mimikleri ve gözleri her şeyi anlatıyor insana. Anlatırken uçuyordu sanki mutluluktan. Seneler önce köyde( Siirt) tanışmışlar ve o gün bu gündür Esra abla unutamıyor muş. Adamda Esra ablayı seviyormuş, istemiş babasından. Adam işsiz diye babası kızı vermemiş. Sevdiği kaçalım demiş ama Esra abla kabul etmemiş. Bunu üzerine üç ay hasta yatmış ellerinde ve konuşmasında sorunlar oluşmuş. Üç ay sonra Esra abla beni köye götürün demiş. Esra abla diyor ki onu görünce biraz düzeldim ayağa kalktım, vücudundaki diğer problemler geçmemiş. Tüm bu olanlara rağmen hâlâ birbirlerini seviyorlar. Esra abla her yaz onu görmeye köye gidiyormuş. Diyor ki gittiğimde hoş geldin demeye geliyor, nasılsın? diye soruyor o bana yetiyor diyor Esra abla. Tüm bunları öyle bir anlatıyor ki bir yandan tuhaf bir mutluluk bir yandan burukluk oluyor içinde. Resmen oturduk ağladık hep birlikte. Allah inşallah onları bir gün kavuşturur. O sırada Güzel abla karşımızda gülüyor. O aşk nedir bilemeyen bu yüzdende inanmayanlardan. Onun yerinde kim olsa inanmazdı. On beş yaşındayken kır beş yaşında bir adama vermişler istemediği halde. Üstelik adam evliymiş, kuma olarak gitmiş, üç çocuğu olmuş çocuk yaşta. Şuan kırk dört yaşında ve huzurevinde, hasta olunca kocası sana bakamam anca çocuklara bakarım demiş Güzel ablada huzurevine yerleşmiş.

Esra abla gibileri görünce insanın aşık olası geliyor, kavuşamamasına rağmen sevmesi bil yetiyor.















Get this widget Track details eSnips Social DNA

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Her insan farklı bir dünya, her hikaye farklı bir pencereyle açılır hayatımıza... bazı sevgiler vardır sonu mutlu bir şekilde biter, bazıları ise ölümsüzleşir , bazıları ise hiç başlamadan biter, bazıları da kavuşmak için bir ömür bekler...

Esra abla belli ki çok sevmiş, hala da seviyor, YARADAN gönlüne göre versin herşeyden önce...

Kimileri aşkın yitip giden bir duygu olduğunu söylüyor, fakat yaşayan bilir bunu, tabi yürekten sevdiyse ...

Adsız dedi ki...

köyde aşk maceraları başka yaa ..
helal olsun ne aşk ama ..
benim dedemin de cocukluk aşkını hala sevdiğine dair dedikodu var ..yani onun adını söyleyince yüzünün gülmesinden türemiş bir şey ...ama bunun kadar büyük olacağını sanmıyorum ..

nerde böyle seven kadın ???

B dedi ki...

İnsanları zamanında yataklara düşüren hastalık aşkmış . Artık böyle vakalara rastlamak zor . Belkide daha iyi olmuştur kimbilir .

Adsız dedi ki...

olaya çok duygusal bakmışsınız keşke esra ablanın annesıyle babası akraba mı diye sorsaydınız.
esra ablanın hastalığı buyuk bir ıhtımalle ekraba evlılıgınden kaynaklanıyor.

duygusal degılde bılımsel bakmak gerek hastalıklara...