





Hanzala - Naci el Ali Naci el-Ali Hanzala’yı cizmistir Hanzala Filistin’e sadıktır.Filistinli çizer Naci el-Ali’nin Hanzala’sı İsrail’in vahşet ve yıkım politikasından doğmuş bir çocuktur, diş görünümünün, onu mülteci kaplarının diğer çocuklarından –Zeyneplerden, Muhammedlerden, Fatmalardan ayıran- belirgin hiçbir özelliği yoktur. Besili, şımartılmış ya da rahat bir çocuk değildir Hanzala. Tıpkı kamp arkadaşları gibi yalınayak, çirkin, bakımsız ve kirpi saçlı bir çocuktur. 10 yaşındaki bu çocuğu diğerlerinden ayıran, onun “negatif” ve küskün biri olmasıdır. Bağladığı elleri arkasında bu çocuk Amerika ve İsrail’in bölgedeki politikalarını ve önerdikleri “çözümü” protesto etmektedir. Hanzala elini bağlamaktadır, buna Henry Kissinger’ın Filistin politikasını öğrendiğinde karar vermiştir.
Hanzala’yı mülteci çocuklardan ayıran, onun bize sırtını dönmesidir. Negatif bir kişiliktir o; reddeden biri ve reddettiği sadece Amerika ve İsrail’in politikaları değildir. Hanzala nadiren yorum yapan ve eyleme geçen bir tanıktır; bazen onu bir taşa uzanırken ya da taş fırlatırken de görürüz, ama eses olarak Filistin’de olup bitenleri izlemektedir. Filistin mücadelesinin direnişçi unsurlarını ve Arapların acısını temsil etmektedir, ama bir yandan da Arapların bölünmüşlüğünü ve Filistin halkının acılarına kayıtsızlığını eleştirmektedir. Arapların sessizliğine, İsrail’in işlediği savaş suçlarına, dünyanın ikiyüzlülüğüne ve Arap yönetimleri ile FKÖ içindeki yozlaşmaya da sırtını dönmüştür. Doğanın kanunları Hanzala üzerinde etkili değildir, çünkü o 10 yaşında doğmuştur ve her zaman o yaşta kalacaktır. Hanzala’nın büyümesinin, 10 yaşını geçebilmesinin tek koşulu onun Filistin’e dönebilmesidir. Hanzala bu bakımdan, diğer kamp çocukları gibi, çizeri Naci el-Ali’nin acısını da temsil etmektedir. Naci el-Ali, 1948’de, on yaşındayken ayrılmak zorunda kaldığı Celile’deki köyüne dönememiştir. Tıpkı büyümesi gibi, Hanzala’nın yüzünü görebilmemizin de bir koşulu vardır: Okur, onun yüzünü ancak Arap halkı özgürlüğünü ve tehdit altındaki haysiyetini yeniden kazandığında görebilecektir.
Naci el-Ali 1987’de Londra’da MOSSAD tarafından öldürüldüğünde İngiltere, İsrail ve Filistin yönetimlerinin hepsi olayın örtbas edilmesinde pek istekli davrandılar. “Maskeliler” ve “göbekliler”, yirmi yil boyunca kendileriyle mücadele eden “negatif” bir çocuktan kurtulmuşlardı. Naci el-Ali kederin kalbini sarmasına izin vermeden öldü, ama Hanzala hala bizi korkaklıktan, geri adım atmaktan ve “göbeklilere” teslim olmaktan koruyabilir. Naci el-Ali’nin Hanzala’sı bize galiba bir şey daha söylüyor: Hepimiz çok daha ağır yenilgiler yaşamış olduğumuza inanmış olabiliriz, ama bir çocuğun suratımıza bakmayı reddetmesi de yabana atılacak bir yenilgi sayılamaz.
Ölümünden sonra Naci Ali “kanı ile Filistini çizen bir sanatçı” olarak tanındı..geride 40 bin eser ve bu eserlere yüzünü dönmüş bir Hanzala bıraktı..Hanzala hep on yasındadır..çünkü o da on yasında vatanından kopartılmıştı..Hanzala kendini söyle tanımlar..”ben Hanzala..babamın adı önemli değil..annemin adı ise Nakba.(İsrail’in Filistin’i işgal ettiği 1948 de büyük felaket günü demektir Nakba..) kız kardeş im’in adı Fatma.. Ayakkabı numara’mı bilinmiyor. Çünkü ben hep yalınayak dolaşırım.
Naci el-Ali 1987’de Londra’da MOSSAD tarafından öldürüldüğünde İngiltere, İsrail ve Filistin yönetimlerinin hepsi olayın örtbas edilmesinde pek istekli davrandılar. “Maskeliler” ve “göbekliler”, yirmi yil boyunca kendileriyle mücadele eden “negatif” bir çocuktan kurtulmuşlardı. Naci el-Ali kederin kalbini sarmasına izin vermeden öldü, ama Hanzala hala bizi korkaklıktan, geri adım atmaktan ve “göbeklilere” teslim olmaktan koruyabilir. Naci el-Ali’nin Hanzala’sı bize galiba bir şey daha söylüyor: Hepimiz çok daha ağır yenilgiler yaşamış olduğumuza inanmış olabiliriz, ama bir çocuğun suratımıza bakmayı reddetmesi de yabana atılacak bir yenilgi sayılamaz.
Ölümünden sonra Naci Ali “kanı ile Filistini çizen bir sanatçı” olarak tanındı..geride 40 bin eser ve bu eserlere yüzünü dönmüş bir Hanzala bıraktı..Hanzala hep on yasındadır..çünkü o da on yasında vatanından kopartılmıştı..Hanzala kendini söyle tanımlar..”ben Hanzala..babamın adı önemli değil..annemin adı ise Nakba.(İsrail’in Filistin’i işgal ettiği 1948 de büyük felaket günü demektir Nakba..) kız kardeş im’in adı Fatma.. Ayakkabı numara’mı bilinmiyor. Çünkü ben hep yalınayak dolaşırım.
1 yorum:
hanzala birgün yüzünü dönecek.
tebessüm eden yüzünü göreceğiz.
bakışları içimizi ısıtacak.
hanzala yüzünü dönecek.
az kaldı...
hemde çok az...
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez." (Mâide Sûresi, 5:51)
cumamız mübarek, akibetimiz hayrolsun..
Yorum Gönder