13 Ocak 2009 Salı

Darülaceze

Yaşlıları çok seviyorum. Tonton nineler, dedeler canlarım benim:) bugün Kartalda ki Darülacezeye gittim. Kurumun bahçesine girdiğimde bir huzur sardı beni, gerçekten huzur verici bit yer. Bahçesi ve binaları çok güzel, görevlileri sevecen idi. Ben ve arkadaşım huzurevinde gönüllü çalışmak istiyorduk. Bizi kurumun yönetimine yönlendirdiler. Tevafuka bakın yönetici bizim okulun psikoloji bölümünden mezunmuş. Bizi dinledi ve talebimizi kabul etti. Teyzeler ile sohbet edip, onları aktivitelere teşvik etmek ve odalarına saklanan sakinleri, diğerleri ile kaynaştırmak ilk görevimiz. Çalışan psikologlar aktiviteler için ikna ediyorlarmış ama teyzeler kaçıyorlarmış:). Sürekli birinin onlara eşlik etmesi gerekiyormuş. Psikologa göre bu aktivitelere katılmaları çok önemli, orada iş yaparken sıkıntılarını unutuyorlar bu da onların sağlığı için çok önemli diyor. Görevlilerin tüm çabalarına rağmen odasından çıkmayanlar varmış. Onlarla da ilgilenmemizi istediler. Aslında orada çalışanlar da çok güler yüzlü ve sıcak davranıyor sakinlere ama neden öyle oluyor anlamadım. Teyzelerin yanına çıktığımızda çok güzel bir manzara ile karşılaştık. Bakıcılar ve teyzeler oturmuş sohbet ediyorlar, gülüşüyorlardı. Bu durum karşısında çok mutlu oldum. Çünkü ben birçok kere Okmeydanı’nda ki huzurevine gitmiştim ve her gitmemde bir hafta etkisinde kalmıştım. Orası çok üzücü durumda, sakinlerin çoğu yatalak hasta ya da akli dengesi bozuk insanlar. Çalışanlar da çok ilgisiz ve soğuk. Ben gittiğimde bile sorduğum sorulara doğru düzgün cevap vermiyorlardı. Kendi başıma rast gele ziyaret ettim sakinleri. Binalar eski olduğu için kasvetli bir havası vardı. İki yer arasında ki en önemli ve büyük fark ise, Okmeydanı’nda akli dengesi yerinde olan ve akli dengesi bozuk olan kişilerin aynı odaya koyulması. Okmeydanı’nda sağlam olan sürekli diğerinin yanında kala kala onunda psikolojisi bozulmuş. Bir odaya girmiştim teyzenin biri yatalaktı ama akli dengesi yerindeydi. Odadaki diğer dört kişi akli dengesi bozuk insanlardı. Akılı yerinde olan teyze ben çok sıkıldım, kimse beni dışarı çıkarmıyor. Bu delilerin yanında bende delireceğim, kızım beni dışarı çıkarırımsın demişti. Hâlbuki Kartaldaki gibi odaları farklı olsa, iki kişi içinde en sağlıklısı bu değil mi? Okmeydanı da bunu görevlilere söylemeye cesaret bile edememiştim. Ama Kartal’da ki görevliler;’sakinlerle konuşurken size bir sıkıntılarını söylerlerse lütfen bize bildirin. Belki bize söylemiyorlardır’ dediler. Bu gün konuştuğum teyzelerden hiçbiri şikâyetçi değildi. Her şeyden çok memnunlardı. ( teyzenin birinden bir şikâyet duydum o da herkesin çamaşırlarını bir arada yıkanması ve bazen kıyafetlerin karışması idi.) sürekli çalışanlara dua ediyorlardı. Hatta Dizdar teyze odasına orada çalışan iki hemşirenin fotoğrafını asmış. Dizdar teyze beş yıl felçli kalmış, şimdi durumu çok iyi ayakta. Diyor ki;’ Allah’ın ve burada ki kızlarımın sayesinde ayaktayım. Kendi çocuklarım bu kadar ilgilenmez benimle’. Hepsi çok şükür kocaman bir ailem var burada diyorlar:) Ne güzel bir şey değil mi?


Neyse çok uzun oldu. Daha çok anlatacak şey var gerisi yarın…

4 yorum:

B dedi ki...

Bu mutsuz surat yazı o kadar uzun ki u okuyamadım tepkisi ise Aydına bende katılıyorum

Betül sadece darülacezeye gittiğini okudum ve takdir ettim . Gerisini okumadım çok uzun :(

Betül Taşdelen dedi ki...

Yaa kısa tutmaya çalıştım ama napıyım yazıcak çok şey vardı:( bu kadar kısalta bildim:(

Fatma dedi ki...

Canım benimmm bensiz nasıl gittin yaaa:( hastayım diye yapılır mı bu ben tüm gün aclıar içerisinde yatayım sende git ühühüüü çok kötü oldum bak şimdi. Şimdi soruyorum yine hasta olsam yine gider msin:D şaka falan bi yana çok güsel bişi yapmışsınız canımcım ewet geçen sene çok kötü bi manzara ile karşı karşıya geldik final öncesi psikolojimiz bozulmuştu resmen çok etkileyiciydi. Sevindim her yerin öyle kötü durumda olmamasına bir dahaki sefere inş birlikte gideriz.
Bu arada hiç de uzun değil canım ellerine sağlık harika yazmışsın bununla ilgili bir kitap dahi yazılır. Okumadan yorum yazanlara teessüf ediyorum...

Betül Taşdelen dedi ki...

Fatmacığım ama öyle deme her hafta gideceğiz inşallah hep birlikte. Söz verdiğim için iptal edemezdim.